TİP’ten Özgür Özel’e: ‘Hangi makama saygı?’
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, bu sabah NOW TV’de gazeteci İlker Karagöz’ün konuğu oldu. Karagöz’ün “erken seçim” tartışmalarına ilişkin sorusunu yanıtlayan Kadıgil, “Yapılması gereken şey erken seçim değil, hemen bugün seçimdir” ifadelerini kullandı.
Meclis’teki oturuma katılmadıklarını hatırlatan Sera Kadıgil, “Ben dün meclis çatısı altında biraz sürreel bir gün geçirdiğimizi düşünüyorum. Biliyorsunuz, biz Türkiye İşçi Partisi olarak açıklamamızı yaptık. Anayasa’yı ayaklar altına alan, seçilmiş bir milletvekilini, haklarını gasbederek hala içeride tutmaya devam eden, barınma sorunundan eğitim sorununa, sağlık sisteminden… Okulları pislik götürürken açıkçası bunlarla ilgili hiçbir şey yapmayıp hala kendi şovunun peşinde koşan bir insanın yalanlarını bu meclis çatısı altında dinlemeyi biz kendimize yediremiyoruz. Değil ayağa kalkmak, değil alkışlamak, o salonda olmayı dahi Meclis’te, TBMM’de, Recep Tayyip Erdoğan gibi biri varken kendimize yediremiyoruz” diye konuştu.
‘ERDOĞAN KENDİNE PADİŞAHLIK SİSTEMİ KURDU’
Erdoğan Meclis Genel Kurulu’na girdiğinde ilk ayağa kalkan kişi olan Özel’in, ‘Makama saygıda bir eksik bırakmayacağımızı söylemiştik’ sözlerini de değerlendiren Kadıgil şöyle konuştu: “Makama saygı’… ‘Hangi makama saygı?’ diye ben sormak zorundayım. Çünkü hafıza kıymetlidir, bir şeyleri hatırlamak önemlidir. Cumhuriyet Halk Partisi ayağa kalkmayı niye bırakmıştı Recep Tayyip Erdoğan geldiğinde? Çünkü 2017 yılında yaptığı bir referandumda yine bu ülkenin yasalarını, anayasasını ayaklar altına alarak, mühürsüz oyları geçerli sayarak kendine bir padişahlık sistemi ihdas etti Recep Tayyip Erdoğan. Ve bu ihdas ettiği sistemle bu memleketi mahvetti. Az önce fiyatlardan bahsettik değil mi? Markete gidemiyor insanlar, emekliler evden çıkamıyor. Bir sürü kız çocuğu ‘tasarruf’ adı altında okula gidemiyor. Az önce bir yurttaşımız geçti, arkamdaki polis barikatlarına bakarak şöyle dedi bize, ‘Bak bunlardan tasarruf etmiyorlar, yeni boyamışlar’. Yani işçilerin önüne çekecekleri polis barikatlarından tasarruf etmiyorlar, ama okulların tuvaletlerini temizlemeye gelince ya da kız çocuklarına bir servis sağlamaya gelince bundan tasarruf ediyorlar. O yüzden bu sistemde artık Recep Tayyip Erdoğan gibi bu ülkeyi mahvetmiş birinin ‘makamına saygı’ adı altında ayakta karşılanmasını ben kendime yediremiyorum, biz kendimize yediremiyoruz çünkü unutmuyoruz.
‘ŞAŞIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Kadıgil sözlerine şöyle devam etti: “Bu insan hiçbir şey olmasa Berkin Elvan’ın annesini meydanlarda yuhalatan bir insan, Ali İsmail Korkmaz için ‘Emri ben verdim’ diyen bir insan” Bugün yaşadığımız bütün sıkıntıların, bütün mutsuzlukların kaynağı bu insan. O yüzden isteyen affetsin, isteyen unutsun. Biz ne unutacağız ne de affedeceğiz çünkü böyle bir lüksümüz yok bizim. Şu açıklamaya da şaşırdığımı ifade etmem gerekiyor, ‘Cumhurbaşkanlığı makamına yakışan bir konuşma yapacağını umarak böyle bir karar aldıklarını’ ifade ettiler. Hala bu zat-ı muhteremden bir umudu olamaz hiçbir insanın. Yani böyle bir umut nasıl beslenebildi, nasıl böyle bir şey yapılabildi? Evet, ‘Şaşırmayın, bir nezaket’ dediler ama hayır, üzgünüm, biz buna şaşırmaya devam edeceğiz. Çünkü defalarca söylediğim gibi bir kez daha ve yüksek sesle söyleyeceğim: Bu ülkenin, cumhuriyetin, bütün kurucu değerlerin düşmanı olan ve aslında bunları yıkmak için var olan Siyasal İslamcılarla herhangi bir düzlemde müzakere edilmez, yalnızca mücadele edilir. Eğer ki normalleşmeden kasıt AKP’nin suçlarının normalleştirilmesi ise biz buna ne destek oluruz ne sessiz kalırız ne tepkisiz kalırız. Biz bunun için oy almadık.”
ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI
Kadıgil, erken seçim çağrısı yaparak, “Erken seçim, nikah tarihi seçer gibi ‘O gün olursa şöyle olur, bugün olursa böyle olur’ diye konuşulacak bir şey değil. Bıçak kemikte! Erken seçimden ziyade, biz dün de açıkladığımız gibi hemen bugün seçime gitmek mecburiyetinde olduğumuzu düşünüyoruz. Bizim artık tek bir yolumuz var, yapılması gereken tek şey erken seçim falan değil, hemen bugün seçimdir. Biz hemen seçimden yanayız ve bütün çağrımızı da toplumsal muhalefete bu yönde yapıyoruz. Bu ülkeye Recep Tayyip Erdoğan’la kaybettirecek bir günümüz daha yok!” dedi.
(HABER MERKEZİ)