Mimar Sinan’ın Öğrencisinin Yaptığı Tac Mahal’in Hikayesi
Babür İmparatorluğu mimarisinin bu ender örneği Bütün İslami eserler arasında oldukça özel bir yer işgal ederken, sadece Müslümanlar tarafından değil; Hıristiyanlar, Yahudiler ve diğer tüm din mensupları tarafından saygı ve sevgiyle karşılanır.
Üstelik bu yapının mimarı, Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm dünyayı etkisi altına alan mimari eserlerinin ustası, ününü Hindistan’a kadar yayar. Mimar Sinan’ın öğrencisi Muhammed İsa’dır.
Adı “dünyanın kralı” anlamına gelen Şah Cihan’ın yolları, artık şehzadeyken 16 yaşındaki Ercüment Banu Begüm ile kesişti.
Saray şairlerine göre Ercüment Banu o kadar güzeldi ki ay bile tatlılığına rakip olamıyordu, yüzünü saklıyordu. Şah Cihan bu hoşluk karşısında adeta afallamıştı. Ercüment Banu Begüm, 1612’de üçüncü ve tek eşi olacak ve evlendikten sonra “saray süsü, seçilmiş kişi” anlamına gelen Şah olacak. Mümtaz MahalAdını kendisi verecekti.
Mümtaz Mahal hem zeki hem de şefkatli, hoş bir insandı. Eşi olmanın yanı sıra zekasıyla da Şah Cihan’ın her konuda danıştığı bir kişi olmuştur.
Şah Cihan kendisine o kadar güveniyordu ki, kendisine çok değerli bir imza yetkisi verdiği birçok kaynakta söyleniyor. Ayrıca özveri ve nezaketle Bütün insanların kalbini kazandı. Yoksulları giydirdi, yedirdi ve para topladı. Günlük hayatta olduğu gibi sefer sırasında da eşi Şah Cihan’ın yanındaydı.
1631’de, şimdi Şah Cihan’ın saltanatının üçüncü yılında. 14. çocuğuna hamile olan Mümtaz Mahal, 16 Haziran 1631’de çadırın içinde sağlıklı bir bebek dünyaya getirdi. Her şey normal gibi görünse de bir anda işler kötüye gitti. Seferde bulunan Şah Cihan, durumu duyar duymaz hemen eşinin durumuna düştü.
Doktorların tüm çabalarına rağmen Mümtaz Mahal, doğumdan sadece 1 gün sonra 38 yaşında Şah’ın kollarında son nefesini verdi. Kayıtlara göre Şah bu beklenmedik ölüm karşısında derin bir acıya kapılmış ve hiç durmadan çadırına gitmiş. 8 gün ağladığı söyleniyor.
8 günde 8 yıl yaşlanmıştı.
Şah Cihan ortaya çıktığında saçlarındaki beyazları ve yüzündeki çizgileri görenler oldukça şaşırdı. 8 gün 8 yıl gibi geçti. Acısını bir kenara bırakarak hız kesmeden seferine devam etti ama aklında tek bir düşünce vardı: Çok sevdiği eşi için böyle bir türbe yaptıracaktı.Eşi benzeri olmayan bu türbeye bakanlar, karısına olan sevgisini ilk görüşte anlarlar.
Aralık 1631’de Mümtaz Mahal’in cesedi Agra’da Tac Mahal’in yapılacağı yere gömüldü. Kısa süre sonra “bölgenin tacı” anlamına gelen Tac Mahal’in yapımına başlandı.
Şu anki durumuna karar verene kadar Şah’a yaklaşık 2000 model gösterildi.
Babür İmparatorluğu’nun altın çağı Şah Cihan’ın altındaydı.Bu nedenle inşaata 1632’de başladı Tac Mahal için gerekli tüm masraflardan da kaçınılmadı. Eserin dünyadaki cenneti temsil etmesi istenmiştir. Bu yapıyı görenler, Şah’ın büyük sevgisini kalplerinin derinliklerinde hissetmiş olmalılar. Bunun için hiçbir masraftan kaçınılmadı.
Bugünün parasıyla Şah yaklaşık olarak ödedi. 1.062.834.098 dolar harcadı.
Farklı ülkelerden bir grup mimar ve yaklaşık 20.000 işçi bir araya gelmişti.
İnşaatta Hint-İslam ve Timurlu mimari geleneklerini yansıtan bir yapı tercih edilmiştir. Tac Mahal’in yapısı ve çevresi mimari anlamda bir Babür eseri olduğunu göstermektedir. Yerden yüksekliği 82 metre olan kubbe, Mimar Sinan’ın öğrencisi İsa Efendi tarafından yaptırılmıştır.Binanın beyaz mermerden yapılmış 4 minaresi vardır.
Anıtın dört yanında Osmanlı hattatı Settar Efendi’nin Yasin Suresihepsi yazılı
Eser, gün boyunca ışığın yansımasına bağlı olarak farklı renklere bürünür.
Gün doğumunda tatlı bir pembeye, öğleden sonra beyaza ve gün batımında altın rengine döner. Söylenene göre bu renk geçişleri, Mümtaz Mahal’in ruh halini temsil ediyor.
1652’de tamamlanan eserin önüne kendisi için bir türbe yaptırtmak fikri aklına gelen Şah Cihan, kısa süre sonra akli dengesini kaybettiği ve oğlu Alemgir tarafından tahttan indirildi. Agra Kalesi’ne hapsedildi. Hayatının son yıllarını küçücük bir pencereden Tac Mahal’i izleyerek geçiren Şah, hayatının aşkı Mümtaz Mahal’in hemen yanına gömüldü.
Dünyaya böylesine güzel bir eser bırakarak aşkını ölümsüzleştiren Şah, Tac Mahal ile aşkınızı simgeleyenÖğrendikten sonra artık esere aynı gözle bakmak mümkün değil.